Sabancı Üniversitesi’nin, Türklere Karşı Başlattığı Haçlı Savaşı…

Em. Amiral Türker Ertürk, 3 Eylül’de Sabancı Üniversitesi’nin bir ihanetini kamuoyuna duyurdu. Sabancı Üniversitesi, Almanya’daki Potsdam Üniversitesi’nde “Ermeni Soykırımı” konusundaki çalıştaya ev sahipliği yapıyordu. Çalıştay’ın açılış ve kapanış konuşmalarını da Sabancı Üniversitesi’nden bir öğretim üyesi olan Hülya Adak yapacaktı. Sayın Ertürk’ün bu duyurusundan sonra oluşan kamuoyu tepkisiyle Sabancı Üniversitesi şimdilik biraz geri adım atmış gibi oldu…!

Aslında Sabancı Üniversitesi’nin ihanet girişimlerini 2002’deki yayınlarında da görmeye başlamıştık; yayınladığı dört kitabı: İlkçağ, Ortaçağ, Yakınçağ ve Modernçağ Tarih Atlası – ColinMcEvedy; dört kitabın yayın danışmanı da azılı Ermenici Halil Berktay…!

İlkçağ Tarih Atlası’nda Anadolu’nun, Hint-Avrupa/Ari ırktan saydıkları Yunanlıların ve Ermenilerin anayurdu olduğu iddia edilmiş.

Yunanlıları, Ermenileri yücelten sözler kullanırken Türkleri barbar göstermeye çalışmışlar:

Örnekler:

Sayfa 4- “ M.S. 4. yüzyılın davetsiz misafirleri Hunlar’dır, bugün Türkler ve Moğolların temsil ettiği Altay (Orta Asya) grubunun üyesidirler…”

“…Timur’un açgözlü orduları…”

“Hint-Avrupa gibi başarılı bir grubun…”

“Hint-Avrupa dillerinin asıl anayurdu…; Anadolu, Ermenistan hatta inanır mısınız Mısır gibi tuhaf önerileri bir yana koyarsak, bu bölgenin doğusuna, biraz Türkistan’a doğru uzanan alanlardadır…” 

Sayfa 36- “…Ari kolu; İrani, Hindi ve İskit-Kimmer dallarına ayrılmıştır…”

Tüm özellikleriyle Türk boyu oldukları kesinleşmiş olan İskitleri de, Ari ırka yani kendilerine katmışlar.

Hun Türkleri olan Macarları, Ural halklarındandır deyip geçmişler.

Yahudilerin akrabayız dedikleri Kürtleri de Ari ırka katmışlar. Son 20 yıldır çıkarı olan her kesim Kürtlere akraba çıkmaya çalışıyor.

Sayfa 54- “…ülke (Doğu Anadolu ve Kafkaslar kastediliyor) bir Frig halkı olan Ermenilerin elindeydi”.

Friglerin, Ermenilerle hiçbir ilgisi olmadığını tüm tarihçiler yazmıştır, yazmaktadır. Fakat, Ermenileri, Anadolu’da daha eski tarihlere koymak için bu yalanı kullanmışlar; Frigler Ermeni imiş…!

Bu ihanet çetesinin,Portekizli Vasco De Gama ile ilgili yalanları da şöyle:

Sabancı Yayınları – Modernçağ Tarih Atlası kitabından;

Sayfa 14-“…Vasco Da Gama tam anlamıyla bir keşif yolculuğuna çıktı…

Lizbon’dan yola çıktıktan on ay sonra Güney Hindistan’a vardı.

Yerel Müslüman tüccarların düşmanca tavırlarına rağmen yurduna dönerken gemisine tarçın ve karabiber yükleyebildi.

Sayfa 16 -“Vasco Da Gama, Hindistan’a yaptığı ikinci yolculukta Malabar açıklarında yerel bir filoyu denizin dibine gönderirken bu küçük üstünlükten nasıl yararlanabileceğini göstermişti.

Şimdi, Vasco Da Gama’nın Hindistan seferlerindeki gerçekleri ABD’li tarihçi Daniel J. Boorstin’den okuyalım:

KEŞİFLER VE BULUŞLAR –T.İş Bankası Yayınları

Yazar: ABD’li tarihçi “Daniel J. Boorstin (1912- 2004)”

Sayfa 175- “Akıllı (Vasco da) Gama, Kalküta kralı ya da Samuri ile üç ay geçirdi. Yerel yöneticiyi, Portekizlilerin oraya aslında bu bölgelerdeki Hıristiyan kralları bulmaya geldikleri konusunda ikna etmeye çalıştı. Altın ya da gümüş için değil, bu ülkede bolca bulunan zenginlikler için değil.”

Sayfa 176- “Gama’nın donanması Ağustos 1498’de Kalküta’dan ayrıldı.”

“Şubat 1502’de Kalküta’yı bir Portekiz kolonisi haline getirmek amacıyla bir filo kurup ikinci kez Lizbon’dan yola çıktı. Malabar kıyılarına geldiğinde, Mekke’den dönen hacıları taşıyan bir yelkenli gördü. Yelkenlideki tüm değerli mallara el koymak istedi. Mürettebattan biri şöyle der: “İçinde üç yüz seksen erkek, birçok kadın ve çocuk olan bir Mekke gemisine yanaştık ve onlardan on iki bin düka değerinde mal aldık. Gemiyi ve içindekileri ekim ayının ilk günü yaktık.”

“30 Ekimde Kalküta’ya gelen Gama, Samuri’ye teslim olmasını ve bütün Müslümanların kentten atılmasını emretti. Samuri, uzlaşmak için elçiler yolladığı sırada Gama kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde harekete geçti. Limandaki tüccar ve gemicileri yakaladı ve önce onları astı, sonra da vücutlarını kesti ve bu kesik kol, baş ve ayakları bir sandala doldurup bunlardan kaşağı yapsın diye Samuri’ye yolladı. Gama, Lizbon’a doğru yola çıktığında yanında büyük bir define vardı.”

Sabancı Üniversitesi’nin siparişi üzerine yazıldığı anlaşılan bu kitaplarda Avrupalı Hıristiyanların vahşeti kahramanlıklarına çevrilmiş.

Ermeniler bile soykırım iddialarında tarihçilerin konuyu ele almalarına, arşivlerin açılmasına yanaşmazken Sabancı Üniversitesi’nin yalanlarla dolu bu kitapları büyük bir ihanettir, sırtımızdan hançerlemektir.

Özetle tarihin katledildiği bu kitapların hedefi; bu yalanlarına dünya ülkelerinden destek toplamak ve oluşturulacak siyasi ve ekonomik baskı ile Türkiye’yi parçalamak; Mustafa Kemal Atatürk’ün yırtıp attığı SEVR’i tekrar uygulamaya almak.

Bu ülkenin kaynaklarından, milli servetinden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin destekleriyle holding haline getirilmiş Sabancı Holding’e yazıklar olsun….!

 

Haberi paylaşın:

Öncekini Oku

Girgin; Yarışın galibi Cumhuriyet Halk Partisi ve Çatalca olacaktır

Sıradakini Oku

Cem Kara “Muhtarlara söz ve oy hakkı verilmeli”

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir