Orta Asya Türk Kültür ve İnancının Devamı: Hıdırellez

Arnavutköy Rumeli ve Balkan Türkleri Derneği Dursunköy Mahallesi’nde Hıdırellez etkinliği düzenledi. Etkinliğe yoğun bir katılım vardı. Bu etkinlikte en çok dikkati çeken ise konuşmalarda ve davetiyelerde “Türk – İslam Kültüründe önemli bir yeri olan Hıdırellez ” ibaresinin olmasıydı. Türkiye’de zaman zaman karşılaştığımız mahalle baskısı Arnavutköy Rumeli ve Balkan Türkleri Derneği’ni de etkilemiş olacak ki Türklerin olan kültürü İslam kültürü diye eklemişler.

 

Türkler, Orta Asya’dan beri baharın gelişini bir takım töreleriyle kutlamaktadırlar. Baharın gelişi kutlanırken adaklar yapılır, dilekler sunulur, gülünüp eğlenilir ve bütün arzuların gerçekleşeceğine inanılır.

 

Türk inançlarında yer alan “Boz Atlı” yol iyesi, yolda sıkıntıya düşen, darda kalanların yardımına koşan bir varlıktır. Bu nedenle, Dede Korkut’un ölmediği hakkında, halk arasında bir inanış vardır. Kazak Türklerinin ilahilerinden birinde: “Ölü disem ölü imes, Tiri desem tiri imes, Ata Korkut Evliya” denmektedir.

 

Türk inançlarının İslami kalıplara dökülmesinde, tekke ve tarikat çevresinde yetişen ve memleketin değişik yerlerini dolaşan ve hatta gittikleri çevrede yerleşip kalma görevi alan dervişlerin, dede ve babaların rolü büyük olmuştur.

 

İncil’de geçen İlyave Tevrat’ta gecen Elişa ile ehli tasavvufun Hızır’ı arasında, yaptıkları işler bakımından büyük oranda benzerlikler bulunmaktadır. Her ikisi de sürekli seyahat etmekte, gittikleri yerlerde fakir insanlara bolluk, bereket getirmekte, hastalara şifa dağıtmakta, ölen çocukları diriltmektedirler. İncil ve Tevrat’ta geçen İlya ve Elişa’nın Kur’an’da geçen İlyas Peygamberden başkası değildir.

 

Ancak, Kur’an’da İlyas Peygamber adının anılmasına karşın, Hızır adından hiç bahsedilmez. Kuran’da İlyas adı, iki yerde açıkça geçer (Enam/85, Saffat/123-132) ve hadislerde de birkaç kez anılır. Kuran’da geçmeyen Hızır adı, hadis metinlerinde, el-Hadır diye geçer ve Arapça’da yeşil, yeşil dal veya yeşilliği çok olan yer anlamına gelir.

 

Kuran ve hadisler bir yana bırakılacak olursa, bu paralellikler İslam’daki Hızır şahsiyetinin İlyas yani İlya’dan başkası olmadığını göstermektedir. Hızır ve İlyas ara sıra Hızır-İlyas şeklinde bir tek şahsiyet olarak tasavvur edilmiştir. Ancak, İlyas Peygamber’e dair ayetlerdeki kesin bilgiler nedeniyle İslam alimleri bunu kabul etmemiş, Hızır ile İlyas’ı yılın belli zamanlarında bir araya getirip belli işleri gördüren rivayetlerle konuyu bu şekilde sonuçlandırmışlardır.

 

Fakat Hızır ve İlyas peygamberlerin adları halk arasında “Hıdırellez” şeklinde birleştirilmiştir.

 

Sonuçta, Orta Asya’da, Türk inançlarında yer alan, yolda sıkıntıya düşen, darda kalanların yardımına koşan “Boz Atlı” yol iyesinin kişiliği Hızır’ın kişiliği ile bütünleşmiştir.

 

Hıdırellez kutlamalarında su ve ateş üzerinden atlama, birbirlerinin üzerine su serpme, yeni-gün suyu ile el yüz yıkama, gül ağacı, yeşil bitkiler, ağaçlar ve su motiflerinin kullanılması Orta Asya Türk inancının devamlılığını göstermektedir.

 

Hıdırellez bayramımız kutlu olsun…

Haberi paylaşın:

Öncekini Oku

Engelli Gençler Çakı Gibi Asker Oldu

Sıradakini Oku

Faciayı Otobüs Şoförünün Dikkati Önlendi

Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir